Sikilme Günlüğüm (2)
Sikilme Günlüğüm (2)
Evimizin olduğu bölgeye yakın bir yerde bir sex-shop buldum internetten. Online sipariş vermek yerine kendim gidip almaya karar verdim. Türkiye’de bu pek çok kadının tercih edeceği bir yöntem olmasa da, burada sıkıntı olacağını düşünmüyorum. Kaldı ki, İstanbul’da da önceden telefonla arayarak, randevu alarak gittiğim bir sex-shop var. Bu konuda benim bir çekincem de yok doğrusu.
Neyse, dükkanı buldum ve içeri girdim. Gerçekten çok fazla çeşit bulunan, büyük bir dükkandı. Kendimi hemen büyük dildoların olduğu reyonun önünde buldum. Gerçek insan dokusuna oldukça yakın bir his veren, üstünde “9inch” yazan ki bu yaklaşık olarak 23cm oluyor, orta kalınlıkta siyah renki bir dildoyu aldım ve hemen kasaya yöneldim. Niyetim, bir an önce eve gidip, dün gece yan odamda yaşananları kafamda canlandırarak kendimi sikmekti. Aldığım dildonun Mike’ın sikine yakın birşey olduğunu hayal ediyordum.
Eve geldiğimde Juli’nin dışarı çıkmak için hazırlandığını gördüm. Gün içerisinde evde olmayacağını, akşama da yine Mike’le birlikte geleceğini söyledi. Askıda duran kırmızı montunu, çantasını aldı ve çıktı. Bu benim için iyi bir fırsat oldu. Dolayısıyla bu yarrakla kendimi sikerken, sessiz olmak için kendimi zorlamam gerekmeyecekti. Akşam Mike’ın da geleceği haberi de ayrı güzel tabi.
Hemen odama çıktım, dildoyu kutusundan çıkardım. İyice yıkadıktak sonra soyunup yatağa çıktım. Önce parmaklarımla amımı biraz okşadım. Zaten ıslanması da çok zaman almadı. Dün gece Juli’nin çıkardığı sesleri düşünmem bile, ıslanmama yetiyordu aslında. Yeterince hazır olduğuma inandığım anda, dildoyu ağzıma götürdüm. Normalde yarrak yalarken boğazımın en derin noktalarına kadar sokabiliyorum ama bu dildolarla bu her zaman mümkün olmuyor. Sanırım çok sert olduğu ve gerçek bir sik gibi esnek olmadıkları için.
Ağzıma alabildiğim kadarını iyice yaladıktan sonra, onu amımda hissetmek için can atıyordum. Bir yandan da Mike’ın benim odamda olduğunu ve aslında üstüme doğru yaklaşanın o olduğunu hayal ediyordum. Önce amımın ıslanan dudaklarında biraz gezdirdim ve sonra yavaşça başını soktum amıma. İyice ıslanmış olduğum için gayet rahat girdi ve santim santim için doğru kaydı.
Mike’ın içime girdiğini hayal ederek, sokup çıkarmaya başladım. Her sokuşumda biraz daha fazla giriyordu içime. Dün gece de yavaş başlayan ve daha sonra hızlanan sikiş temposunu canladırmak için ben de biraz hızlanmaya başladım. Bir yandan da düşünüyordum, acaba Mike’ın siki de gerçekten bu dildo kadar büyük müydü? Eğer öyleyse, Juli o kadar bağırmakta haksız sayılmaz çünkü ben bile ufak ufak inlemeye ve amımın dolduğunu hissetmeye başlamıştım.
Tempoyu biraz daha arttırınca, elimdeki sik de artık iyi dibime kadar girmeye başlamıştı. Onu her sokuşumda, amımın dibine vuruyor ve tatlı bir acıyla zevk veriyordu. İnlemelerim de aynı şekilde artmıştı. Bir an, evde kimsenin olmadığını hatırladım ve kendimi iyice bıraktım. Artık kendimi sikerken, hem inliyor, bir yandan da mırıldanıyorudum. Aynı Juli gibi “ver o koca sikini bana, evet, durma devam et Mike” diye kendi kendime konuşmaya ve inlemeye başladım.
Amım o kadar ıslamıştı ki, dildoyu her sokup çıkarışımda vıcık vıcık sesler geliyodu amımdan ve o kadar çok tahrik olmuştum ki, boşalmam çok uzun sürmeyecekti. Dün gece yan odamda hangi pozisyonda sikiştiler bilmiyorum ama, bilinçaltım bana birden Mike’ın Juli’yi domaltmış olabilieceğini söyledi ve ben de ani bir hareketle, dildoyu içimden çıkarmadan domalttım kendimi. Kolumu iki bacağımın arasından arkaya doğru uzatıp dildoyu dibinden tuttum ve artık kollarımın gücü yettiği kadar sert bi şekilde sikmeye başladım. Ağzımdan bilinçsiz bir şekilde “evet Mike, sik beni, dev yarağınla doldur içimi Mike” diye sözler dökülmeye başladı. Bir süre sonra artık daha fazla dayanamadım ve nefes nefese kalarak boşaldım.
Elimi dildodan çekince, yavaş yavaş kaydı ve kendi kendine çıkarak yatağın üstüne düştü. Halen yatakta domalmış bir şekilde, kafam yastığa gömülü bir vaziyette duruyor ve nefesimin normale dönmesini bekliyorudum. Amımın sularının sağ bacağımın kenarından aşağıya aktığını hissedebiliyordum. Arkamı dönüp dildoya baktığımda, üzerindeki ıslaklık izinden nereye kadar içime girdiğini görebiliyordum. Tam dibine kadar olmasa da, tamamına yakını içime girmiş gözüküyordu. “Mike’ın siki gerçekten bu dildo kadar büyükse, ve üstümde abanarak beni sikmeye kalkarsa, amımın dibini baya zorlayacak demek ki” diye düşündüm kendi kendime.
Normalde götten sikilmeye çok düşkünümdür. Dolayısıyla bu dildonun götüme girmesini de istiyordum ama henüz bunun için hazırlık yapmamıştım. Götümü siktirmeden önce, hijyen açısından bir ön hazırlık yapmayı tercih ederim her zaman. Dildoyu yatağımın üstünde bırakarak hemen banyoya girdim, duş başlığındaki ahize kısmını çıkardım ve su sıcaklığını da ılık bir şekilde ayarladıktan sonra kendimi güzel bir göt sikişi için hazırladım. (Bu hazırlığı nasıl yaptığım ile ilgili detaya girmiyorum. Bilen bilir, bilmiyenler de internetten “enema” olarak aratarak öğrenebilir. O da olmazsa, bana sorarsınız, ben de ayrıca anlatırım) :)
Götümün bir süre dinlenmesi ve enemayı absorbe etmesi için üstüme sadece bir tanga ve t-shirt giyip evde dolaştım, biraz televizyon seyrettim. Televizyon seyrederken, gözüm birden kapının önündeki askıya takıldı. Juli’nin giyerek dışarı çıktığı kırmızı mont, yine askıda duruyordu. Bir an için heyecanlandım ve panikledim. Juli geri mi geldi acaba diye hızla toparlandım. Önce gidip odamın kapısını kapattım, yatağımın üzerinde duran kocaman dildoyu görmesin diye, sonra odasının kapısını çaldım, ses yoktu. Birkaç kere seslendim ama evde yoktu. Öyle sanıyorum ki, çıktıktan kısa bir süre sonra eve geri dönmüş ve montunu bırakarak tekrar çıkmıştı.
Kendi kendime düşünmeye başladım. Acaba dün benim onu duyduğum gibi, o da benim sesimi duymuş mudur? Daha da kötüsü “Mike sik beni, Mike devam et” diye inlediğimi duymuş mudur? Bu durum beni biraz tedirgin etti. Ama yapacak birşeyim de yoktu artık bu saatten sonra. Bunu düşünmekten vazgeçip, bu sefer hayalimde canladırdığım Mike’a götümü siktirmeye karar verdim artık.
Odama geri döndüm ve yatağımın üzerinde beni bekleye dildoyu yatakla karyola arasına sıkıştırdım. Yatağın ağırlığı sayesinde, dildo gayet sağlam bir şekilde duruyordu. 23 santimlik ihtişamlı boyuyla, hafif aşağıya sarkık bir şekilde beni ve götümü bekliyordu. Normalde, gerçek bir yarrağı sadece ağzımla ıslatarak ya da götümün üstüne biraz tükürüğümden sürerek doğrudan siktirebiliyorum götümü. Ama dildolar suni bir malzemeden yapıldığı için bu yöntem çoğunlukla yeterli olmuyor, özellikle de bu boyda olan bir dildo için. Dolayısıyla, makyaj malzemelerim arasından vücut losyonumu aldım ve götümün üstüne sürmeye başlatım. Önce göt deliğimin etrafına biraz sürdükten sonra, parmağımla götümün içinin de biraz kayganlaşmasını sağladım. Sonra bir parmak daha ve sonra bir tane daha. Üç parmağımla, hem götüme losyonu sürüyordum, hem de göt deliğimin biraz rahatlamasını sağlıyordum. Yeterince hazır olduğumu düşününce, yavaşça dizlerimin üzerine çöktüm, ve hayalimdeki Mike’in siki önünde domaldım.
Elimi arkaya götürüp, koca sikin başını götümün deliğine yasladım ve kendimi yavaş yavaş geriye itmeye başladım. Götüm sikilmeye alışıktır dolayısıyla bu dildoyu içime almak da sorun olmayacaktı ama, yine de ilk girişte yavaş olmaya özen gösterdim. Kendimi biraz daha geriye itmeye zorlayınca, birden çok tatlı bir ses çıkartarak götümin içine girdi sikin başı. Derin bir nefes alarak, yavaş yavaş birazını daha soktum içime ve kendimi ileri geri hareket ettirerek sikmeye başladım. Göt deliğimin gerildiğini ve içimin dolduğunu hissediyordum. Bu, en zevk aldığım hislerden biri. Götümün genişletilmesi gerçekten çok tahrik ediyor beni. Gittikçe tempoyu arttırarak, götümü sikmeye ve bi yandan da yine inlemeye başladım. Amıma henüz elimi bile sürmemiştim ama o kadar ıslanmıştı ki, ince bir çizgi halinde aşağıya doğru süzülüyodu amımın suyu. Ben ileri geri gittikçe, o ince damla da bir salıncak gibi sallanıyor, gittikçe uzuyordu, ve sonunda yere damladı.
Ben her seferinde kendimi biraz daha bastırıyodum yatağa doğru ve dildo da iyice dibime kadar girmişti. Artık kendimi iyice bırakmış ve inleyerek, kendi kendime konuşarak sikiyordum kendimi. “Mike, Juli de götünü veriyor mu sana böyle, söyle bana, o koca yarrağını götüme benim gibi alabilen var mı, söyle bana Mike” diye kendi kendime mırıldanıyordum. Bir süre sonra, hızlı tempomu biraz yavaşlattım. Kendimi yavaşça öne doğru götürüp, dildonun tam ucuna gelince birden tüm gücümle kendimi geri ittim. O koca sik götümün içine öyle bir girdiki, çok derin bir çığlık atarak birkaç saniye nefessiz kaldım. Kendi kendime bunu neden yaptığımı bilmiyorum ama sanırım Mike’ın beni o şekilde siktiğini düşünmek istiyordum. Daha sonra bunu tekrar yaptım, yavaşça ucuna kadar gelip, var gücümle kendimi geri ittim, yine aynı şekilde götümün en derin yerlerinde hissettim içimdeki sikin başını.
Bir süre bu şekilde devam edince, dildoyu içime patlatma sıklığım da gittikçe artıyordu. Her seferinde tamamına yakınını içimden çıkarıp, bir hamlede vuruyordum ve bunu daha sık, daha hızlı yapmaya başlamıştım. Çok kısa bir süre sonra, resmen götümü parçalarcasına sikerken buldum kendimi. Baya kendimden geçmiş, inlemelerimin ne olduğu artık anlaşılmaz bi şekilde, aynı dün Juli’nin bağırdığı gibi, çığlık çığlığa kendimi sikiyordum resmen. Artık daha fazla dayanacak halim kalmamıştı. Amıma hiç dokunmadan, sadece götümü sikerek deli gibi boşalmaya başladım. Öyle ki, bacaklarım zangır zangıt titremeye, vücudumun ağırlığını bile taşıyamamaya başladı. Her titrememde ve dildo her içime girdiğinde dizlerim biraz daha yanlara doğru açılıyordu. Bir süre sonra tamamen durdum ve soluk soluğa yerde yığılıp kaldım. Dildonun başı hala götümün içindeydi ve kalp atışlarımı götümün deliğinde hissediyor gibiydim. Yaşadığım orgazmdan dolayı, göt deliğim kendi kendine kapanıp açılıyordu.
Bu şekilde ne kadar yerde kaldım bilmiyorum ama, artık toparlanmam lazım diye düşündüm. Kendimi iyice öne iterek, dildonun içimden çıkmasını sağladım. İçime girerken çıkardığı ses, şimdi başka bir hale dönüşmüştü ve içimden çıkmasına rağmen kapanmayan deliğime soğuk havanın girişini hissedebiliyordum. Ayağa kalktım, dildomu da alarak duşa girdim. Hem hayalimdeki Mike’ın sikini, hem de kendimi güzelce yıkadıktan sonra odama geçtim.
Dildoyu güzel bir yere saklamam gerekiyordu. Gerçi Juli’nin odamı karıştıracağına ihtimal vermiyordum ama, yine de ortalıkta gözükmesini istemem tabi ki. Aynen kutusuna geri koydum ve elbise dolabımdaki bir çekmecenin en arkasına kutuyu yerleştirdim. Üstümü giyinmek için kıyafetlerimi ararken, yatağımın üstünde ve yerde halının üstündeki ıslaklıkları farkettim. Belli ki amımın suyu benim tahminimden daha fazla akmış kendimi siktiğim süre boyunca. Ama bu konuda tecrübeliydim, am suyu iz bırakmıyodu, dolayısıla bir sorun da yoktu.
Giyindim ve salona geçtim. Biraz dinlendikten sonra dışarıya çıkıp çevreyi biraz dolaştım, yemek yedim. Yürürken, ve bir yere oturduğum zaman, bugün götüme girip çıkan, götümü parçalarcasına siken büyük dildonun yaptıklarını hatırlatan cinsten ufak ufak bir sızı vardı götümde. Bundan da ayrıca keyif aldım. Akşama doğru eve gittiğimde ışıklar yanıyordu. Juli’nin eve erken gelmiş olduğunu düşündüm. İçeri girdiğimde Juli ve Mike mutfakta bişeyler hazırlıyordu. Nasılsın, nasıl geçti günün gibi gündelik şeyler konuştuktan sonra, Juli birden “Bu sabah montumu alarak çıktım evden. Ama caddenin başına kadar yürüdükten sonra havanın o kadar da soğuk olmadığına karar vererek eve geri döndüm, montumu bıraktım” deyiverdi. Bunu ne tam olarak bana ne de tam olarak Mike değil de, öylesine ortaya söylemişti. Birden bire, eve geldiği anda beni duyduğunu ima etmek için kasıtlı olarak bu konuyu açtığını düşündüm. Bişey de diyemedim, “evet, öyleydi, ben de çıktığımda sıcak gelmişti bana da” diyerek geçiştirdim konuyu. Juli de başka bişey söylemedi.
Mike hazırladıkları yemeği birlikte yememiz için bir teklifte bulundu ama ben az önceki konuya tekrar muhattap olmak istemediğim için, biraz da gerildiğim için yorgun olduğumu ve odama çıkıp dinlenmek istediğimi söyledim. Resmen içim içimi yiyordu, Juli eve geri döndüğünde ben neden duymadım onu, kendi kendimi sikmeye ve inelemeye başlamış mıydım o sırada, Mike’ın adını sayıklayarak mastürbasyon yaptığımı duymuş muydu acaba? Kafamda tüm bu sorularla odama gittim ve yatağın üstüne attım kendimi...
İkinci bölüm de burada son buluyor. Devamı gelicek. Takip edin ;)
BBC-Tiryakisi
Evimizin olduğu bölgeye yakın bir yerde bir sex-shop buldum internetten. Online sipariş vermek yerine kendim gidip almaya karar verdim. Türkiye’de bu pek çok kadının tercih edeceği bir yöntem olmasa da, burada sıkıntı olacağını düşünmüyorum. Kaldı ki, İstanbul’da da önceden telefonla arayarak, randevu alarak gittiğim bir sex-shop var. Bu konuda benim bir çekincem de yok doğrusu.
Neyse, dükkanı buldum ve içeri girdim. Gerçekten çok fazla çeşit bulunan, büyük bir dükkandı. Kendimi hemen büyük dildoların olduğu reyonun önünde buldum. Gerçek insan dokusuna oldukça yakın bir his veren, üstünde “9inch” yazan ki bu yaklaşık olarak 23cm oluyor, orta kalınlıkta siyah renki bir dildoyu aldım ve hemen kasaya yöneldim. Niyetim, bir an önce eve gidip, dün gece yan odamda yaşananları kafamda canlandırarak kendimi sikmekti. Aldığım dildonun Mike’ın sikine yakın birşey olduğunu hayal ediyordum.
Eve geldiğimde Juli’nin dışarı çıkmak için hazırlandığını gördüm. Gün içerisinde evde olmayacağını, akşama da yine Mike’le birlikte geleceğini söyledi. Askıda duran kırmızı montunu, çantasını aldı ve çıktı. Bu benim için iyi bir fırsat oldu. Dolayısıyla bu yarrakla kendimi sikerken, sessiz olmak için kendimi zorlamam gerekmeyecekti. Akşam Mike’ın da geleceği haberi de ayrı güzel tabi.
Hemen odama çıktım, dildoyu kutusundan çıkardım. İyice yıkadıktak sonra soyunup yatağa çıktım. Önce parmaklarımla amımı biraz okşadım. Zaten ıslanması da çok zaman almadı. Dün gece Juli’nin çıkardığı sesleri düşünmem bile, ıslanmama yetiyordu aslında. Yeterince hazır olduğuma inandığım anda, dildoyu ağzıma götürdüm. Normalde yarrak yalarken boğazımın en derin noktalarına kadar sokabiliyorum ama bu dildolarla bu her zaman mümkün olmuyor. Sanırım çok sert olduğu ve gerçek bir sik gibi esnek olmadıkları için.
Ağzıma alabildiğim kadarını iyice yaladıktan sonra, onu amımda hissetmek için can atıyordum. Bir yandan da Mike’ın benim odamda olduğunu ve aslında üstüme doğru yaklaşanın o olduğunu hayal ediyordum. Önce amımın ıslanan dudaklarında biraz gezdirdim ve sonra yavaşça başını soktum amıma. İyice ıslanmış olduğum için gayet rahat girdi ve santim santim için doğru kaydı.
Mike’ın içime girdiğini hayal ederek, sokup çıkarmaya başladım. Her sokuşumda biraz daha fazla giriyordu içime. Dün gece de yavaş başlayan ve daha sonra hızlanan sikiş temposunu canladırmak için ben de biraz hızlanmaya başladım. Bir yandan da düşünüyordum, acaba Mike’ın siki de gerçekten bu dildo kadar büyük müydü? Eğer öyleyse, Juli o kadar bağırmakta haksız sayılmaz çünkü ben bile ufak ufak inlemeye ve amımın dolduğunu hissetmeye başlamıştım.
Tempoyu biraz daha arttırınca, elimdeki sik de artık iyi dibime kadar girmeye başlamıştı. Onu her sokuşumda, amımın dibine vuruyor ve tatlı bir acıyla zevk veriyordu. İnlemelerim de aynı şekilde artmıştı. Bir an, evde kimsenin olmadığını hatırladım ve kendimi iyice bıraktım. Artık kendimi sikerken, hem inliyor, bir yandan da mırıldanıyorudum. Aynı Juli gibi “ver o koca sikini bana, evet, durma devam et Mike” diye kendi kendime konuşmaya ve inlemeye başladım.
Amım o kadar ıslamıştı ki, dildoyu her sokup çıkarışımda vıcık vıcık sesler geliyodu amımdan ve o kadar çok tahrik olmuştum ki, boşalmam çok uzun sürmeyecekti. Dün gece yan odamda hangi pozisyonda sikiştiler bilmiyorum ama, bilinçaltım bana birden Mike’ın Juli’yi domaltmış olabilieceğini söyledi ve ben de ani bir hareketle, dildoyu içimden çıkarmadan domalttım kendimi. Kolumu iki bacağımın arasından arkaya doğru uzatıp dildoyu dibinden tuttum ve artık kollarımın gücü yettiği kadar sert bi şekilde sikmeye başladım. Ağzımdan bilinçsiz bir şekilde “evet Mike, sik beni, dev yarağınla doldur içimi Mike” diye sözler dökülmeye başladı. Bir süre sonra artık daha fazla dayanamadım ve nefes nefese kalarak boşaldım.
Elimi dildodan çekince, yavaş yavaş kaydı ve kendi kendine çıkarak yatağın üstüne düştü. Halen yatakta domalmış bir şekilde, kafam yastığa gömülü bir vaziyette duruyor ve nefesimin normale dönmesini bekliyorudum. Amımın sularının sağ bacağımın kenarından aşağıya aktığını hissedebiliyordum. Arkamı dönüp dildoya baktığımda, üzerindeki ıslaklık izinden nereye kadar içime girdiğini görebiliyordum. Tam dibine kadar olmasa da, tamamına yakını içime girmiş gözüküyordu. “Mike’ın siki gerçekten bu dildo kadar büyükse, ve üstümde abanarak beni sikmeye kalkarsa, amımın dibini baya zorlayacak demek ki” diye düşündüm kendi kendime.
Normalde götten sikilmeye çok düşkünümdür. Dolayısıyla bu dildonun götüme girmesini de istiyordum ama henüz bunun için hazırlık yapmamıştım. Götümü siktirmeden önce, hijyen açısından bir ön hazırlık yapmayı tercih ederim her zaman. Dildoyu yatağımın üstünde bırakarak hemen banyoya girdim, duş başlığındaki ahize kısmını çıkardım ve su sıcaklığını da ılık bir şekilde ayarladıktan sonra kendimi güzel bir göt sikişi için hazırladım. (Bu hazırlığı nasıl yaptığım ile ilgili detaya girmiyorum. Bilen bilir, bilmiyenler de internetten “enema” olarak aratarak öğrenebilir. O da olmazsa, bana sorarsınız, ben de ayrıca anlatırım) :)
Götümün bir süre dinlenmesi ve enemayı absorbe etmesi için üstüme sadece bir tanga ve t-shirt giyip evde dolaştım, biraz televizyon seyrettim. Televizyon seyrederken, gözüm birden kapının önündeki askıya takıldı. Juli’nin giyerek dışarı çıktığı kırmızı mont, yine askıda duruyordu. Bir an için heyecanlandım ve panikledim. Juli geri mi geldi acaba diye hızla toparlandım. Önce gidip odamın kapısını kapattım, yatağımın üzerinde duran kocaman dildoyu görmesin diye, sonra odasının kapısını çaldım, ses yoktu. Birkaç kere seslendim ama evde yoktu. Öyle sanıyorum ki, çıktıktan kısa bir süre sonra eve geri dönmüş ve montunu bırakarak tekrar çıkmıştı.
Kendi kendime düşünmeye başladım. Acaba dün benim onu duyduğum gibi, o da benim sesimi duymuş mudur? Daha da kötüsü “Mike sik beni, Mike devam et” diye inlediğimi duymuş mudur? Bu durum beni biraz tedirgin etti. Ama yapacak birşeyim de yoktu artık bu saatten sonra. Bunu düşünmekten vazgeçip, bu sefer hayalimde canladırdığım Mike’a götümü siktirmeye karar verdim artık.
Odama geri döndüm ve yatağımın üzerinde beni bekleye dildoyu yatakla karyola arasına sıkıştırdım. Yatağın ağırlığı sayesinde, dildo gayet sağlam bir şekilde duruyordu. 23 santimlik ihtişamlı boyuyla, hafif aşağıya sarkık bir şekilde beni ve götümü bekliyordu. Normalde, gerçek bir yarrağı sadece ağzımla ıslatarak ya da götümün üstüne biraz tükürüğümden sürerek doğrudan siktirebiliyorum götümü. Ama dildolar suni bir malzemeden yapıldığı için bu yöntem çoğunlukla yeterli olmuyor, özellikle de bu boyda olan bir dildo için. Dolayısıyla, makyaj malzemelerim arasından vücut losyonumu aldım ve götümün üstüne sürmeye başlatım. Önce göt deliğimin etrafına biraz sürdükten sonra, parmağımla götümün içinin de biraz kayganlaşmasını sağladım. Sonra bir parmak daha ve sonra bir tane daha. Üç parmağımla, hem götüme losyonu sürüyordum, hem de göt deliğimin biraz rahatlamasını sağlıyordum. Yeterince hazır olduğumu düşününce, yavaşça dizlerimin üzerine çöktüm, ve hayalimdeki Mike’in siki önünde domaldım.
Elimi arkaya götürüp, koca sikin başını götümün deliğine yasladım ve kendimi yavaş yavaş geriye itmeye başladım. Götüm sikilmeye alışıktır dolayısıyla bu dildoyu içime almak da sorun olmayacaktı ama, yine de ilk girişte yavaş olmaya özen gösterdim. Kendimi biraz daha geriye itmeye zorlayınca, birden çok tatlı bir ses çıkartarak götümin içine girdi sikin başı. Derin bir nefes alarak, yavaş yavaş birazını daha soktum içime ve kendimi ileri geri hareket ettirerek sikmeye başladım. Göt deliğimin gerildiğini ve içimin dolduğunu hissediyordum. Bu, en zevk aldığım hislerden biri. Götümün genişletilmesi gerçekten çok tahrik ediyor beni. Gittikçe tempoyu arttırarak, götümü sikmeye ve bi yandan da yine inlemeye başladım. Amıma henüz elimi bile sürmemiştim ama o kadar ıslanmıştı ki, ince bir çizgi halinde aşağıya doğru süzülüyodu amımın suyu. Ben ileri geri gittikçe, o ince damla da bir salıncak gibi sallanıyor, gittikçe uzuyordu, ve sonunda yere damladı.
Ben her seferinde kendimi biraz daha bastırıyodum yatağa doğru ve dildo da iyice dibime kadar girmişti. Artık kendimi iyice bırakmış ve inleyerek, kendi kendime konuşarak sikiyordum kendimi. “Mike, Juli de götünü veriyor mu sana böyle, söyle bana, o koca yarrağını götüme benim gibi alabilen var mı, söyle bana Mike” diye kendi kendime mırıldanıyordum. Bir süre sonra, hızlı tempomu biraz yavaşlattım. Kendimi yavaşça öne doğru götürüp, dildonun tam ucuna gelince birden tüm gücümle kendimi geri ittim. O koca sik götümün içine öyle bir girdiki, çok derin bir çığlık atarak birkaç saniye nefessiz kaldım. Kendi kendime bunu neden yaptığımı bilmiyorum ama sanırım Mike’ın beni o şekilde siktiğini düşünmek istiyordum. Daha sonra bunu tekrar yaptım, yavaşça ucuna kadar gelip, var gücümle kendimi geri ittim, yine aynı şekilde götümün en derin yerlerinde hissettim içimdeki sikin başını.
Bir süre bu şekilde devam edince, dildoyu içime patlatma sıklığım da gittikçe artıyordu. Her seferinde tamamına yakınını içimden çıkarıp, bir hamlede vuruyordum ve bunu daha sık, daha hızlı yapmaya başlamıştım. Çok kısa bir süre sonra, resmen götümü parçalarcasına sikerken buldum kendimi. Baya kendimden geçmiş, inlemelerimin ne olduğu artık anlaşılmaz bi şekilde, aynı dün Juli’nin bağırdığı gibi, çığlık çığlığa kendimi sikiyordum resmen. Artık daha fazla dayanacak halim kalmamıştı. Amıma hiç dokunmadan, sadece götümü sikerek deli gibi boşalmaya başladım. Öyle ki, bacaklarım zangır zangıt titremeye, vücudumun ağırlığını bile taşıyamamaya başladı. Her titrememde ve dildo her içime girdiğinde dizlerim biraz daha yanlara doğru açılıyordu. Bir süre sonra tamamen durdum ve soluk soluğa yerde yığılıp kaldım. Dildonun başı hala götümün içindeydi ve kalp atışlarımı götümün deliğinde hissediyor gibiydim. Yaşadığım orgazmdan dolayı, göt deliğim kendi kendine kapanıp açılıyordu.
Bu şekilde ne kadar yerde kaldım bilmiyorum ama, artık toparlanmam lazım diye düşündüm. Kendimi iyice öne iterek, dildonun içimden çıkmasını sağladım. İçime girerken çıkardığı ses, şimdi başka bir hale dönüşmüştü ve içimden çıkmasına rağmen kapanmayan deliğime soğuk havanın girişini hissedebiliyordum. Ayağa kalktım, dildomu da alarak duşa girdim. Hem hayalimdeki Mike’ın sikini, hem de kendimi güzelce yıkadıktan sonra odama geçtim.
Dildoyu güzel bir yere saklamam gerekiyordu. Gerçi Juli’nin odamı karıştıracağına ihtimal vermiyordum ama, yine de ortalıkta gözükmesini istemem tabi ki. Aynen kutusuna geri koydum ve elbise dolabımdaki bir çekmecenin en arkasına kutuyu yerleştirdim. Üstümü giyinmek için kıyafetlerimi ararken, yatağımın üstünde ve yerde halının üstündeki ıslaklıkları farkettim. Belli ki amımın suyu benim tahminimden daha fazla akmış kendimi siktiğim süre boyunca. Ama bu konuda tecrübeliydim, am suyu iz bırakmıyodu, dolayısıla bir sorun da yoktu.
Giyindim ve salona geçtim. Biraz dinlendikten sonra dışarıya çıkıp çevreyi biraz dolaştım, yemek yedim. Yürürken, ve bir yere oturduğum zaman, bugün götüme girip çıkan, götümü parçalarcasına siken büyük dildonun yaptıklarını hatırlatan cinsten ufak ufak bir sızı vardı götümde. Bundan da ayrıca keyif aldım. Akşama doğru eve gittiğimde ışıklar yanıyordu. Juli’nin eve erken gelmiş olduğunu düşündüm. İçeri girdiğimde Juli ve Mike mutfakta bişeyler hazırlıyordu. Nasılsın, nasıl geçti günün gibi gündelik şeyler konuştuktan sonra, Juli birden “Bu sabah montumu alarak çıktım evden. Ama caddenin başına kadar yürüdükten sonra havanın o kadar da soğuk olmadığına karar vererek eve geri döndüm, montumu bıraktım” deyiverdi. Bunu ne tam olarak bana ne de tam olarak Mike değil de, öylesine ortaya söylemişti. Birden bire, eve geldiği anda beni duyduğunu ima etmek için kasıtlı olarak bu konuyu açtığını düşündüm. Bişey de diyemedim, “evet, öyleydi, ben de çıktığımda sıcak gelmişti bana da” diyerek geçiştirdim konuyu. Juli de başka bişey söylemedi.
Mike hazırladıkları yemeği birlikte yememiz için bir teklifte bulundu ama ben az önceki konuya tekrar muhattap olmak istemediğim için, biraz da gerildiğim için yorgun olduğumu ve odama çıkıp dinlenmek istediğimi söyledim. Resmen içim içimi yiyordu, Juli eve geri döndüğünde ben neden duymadım onu, kendi kendimi sikmeye ve inelemeye başlamış mıydım o sırada, Mike’ın adını sayıklayarak mastürbasyon yaptığımı duymuş muydu acaba? Kafamda tüm bu sorularla odama gittim ve yatağın üstüne attım kendimi...
İkinci bölüm de burada son buluyor. Devamı gelicek. Takip edin ;)
BBC-Tiryakisi
9 years ago