Odatv'nin haberine göre, Akcan, "Marmaray Projesi aslında; Gebze’den Halkalı’ya bir bütündür ve parçalanmaması gerekmektedir" diyerek, "Proje’nin Sözleşmesi CR3; BC1 Boğaz Tüp Geçit, CR2 Banliyo Araçlar, CR3 Banliyö Sistemleri adları ile anılan 3 ayrı ihalenin, yani 3 ayrı yüklenicinin, CR3 Yüklenicisinin sorumluluğu ve koordinasyonunda çalışarak hizmete alması için yapılmıştır." şeklinde konuştu.
"Hayatlar hiçe sayılıyor"
Bir bütün olarak tasarlanan projenin seçimlere yetiştirilmek uğruna bölünerek hizmete açılacağını belirten Behçet Akcan, bu bölünme sebebiyle sinyalizasyon ve kumanda merkezinin sağlıklı çalışamayacağını ve ciddi çarpışmalara davetiye çıkarıldığını iddia etti.
"Trenler izlenemiyor"
Sistemin bütünsel kumandasından sorumlu olacak olan Otomatik Tren Kumanda (ATC) sisteminin projede bu haliyle bulunmadığını belirten Mühendis Rıza Behçet Akcan, "trenler nerede nasıl hangi hızda ilerlemekte bilinemeyecek, dolayısıyla acil bir durumun varlığı gerek görsel gerek işitsel olarak anında izlenemeyecektir" dedi.
"Bir arıza felaketle sonuçlanır"
Özellikle tüp tünel içinde olmak üzere Anadolu yakasında 3, Avrupa yakasında ise yaklaşık 11 km olmak üzere toplam 14 km uzunluğundaki tünelde bir trenin arızalanmasının tam bir felaket olacağını belirten Akcan, acil durumlar için Söğütlüçeşme ile Zeytinburnu banliyö istasyonlarında konuşlandırılacak Acil Durum Kurtarma Lokomotiflerinin de gelmediğini söyledi.
2002-2008 yılları arasında MarmaRay projesinin içinde Yüksel Proje Uluslararası A.Ş.’ye bağlı olarak Sinyalizasyon, SCADA ve Haberleşme Uzman Danışmanı olarak görev yapan Akcan, projenin olası tehlikelerini madde madde şöyle sıraladı:
1. "Sistemin bütünsel kumandasından sorumlu olacak olan Otomatik Tren Kumanda (ATC) sistemi bulunmayacaktır, trenler nerede nasıl hangi hızda ilerlemekte bilinemeyecek, dolayısıyla acil bir durumun varlığı gerek görsel gerek işitsel olarak anında izlenemeyecektir,
2. Hiçbir güvenlik donanımı olmaksızın ya da diğer bir deyişle, tam güvenlikli ATC siseminin alt güvenlik bileşenleri olan sistemlerin, yani Otomatik Tren Koruma (ATP)olmayacaktır,
3. Otomatik Tren İşletme (ATO) bulunmayacaktır,
4. Otomatik Tren Denetim (ATS) gibi hayati önemdeki bölümleri uydur kaydır mantığı ile çalışamayacak, dolayısıyla trenler herhangi bir anda nerededir bilinemeyecektir,
5. Tüp Geçit elemanlarının uç bağlantılarındaki esnek ve sızdırmaz körüklerin yırtılması halinde tüp tünel içini basması kaçınılmaz olan yoğun suyun yaratacağı yolcuların boğulma tehlikesinin nasıl bir senaryoya bağlı olarak planlandığı belli değildir,
6. Sistem bütünlüğü içinde yer alan ve Maltepe’de kurulacak olan TCDD İşletmesi artı Marmaray İşletmeleri için ayrı ayrı ve birbirinden bağımsız çalışan Merkezi Kumanda/Kontrol sistemi olmadan zorlama yöntemi ile çalışma tehlikesi,
7. Maltepe Merkezi’nin uydusu olarak çalışacak olan Halkalı Sıcak Takip izleme - kumanda sistemi, kesin olarak temin edilemeyecektir,
8. Üsküdar İstasyonuna kurdurulacak olan geçici kumanda tertibinin hiçbir güvencesi olmayacağı gibi trenlerin kesintisiz olarak izlenmesi ve güvenliği mümkün olamayacaktır,
9. Özellikle tüp tünel içinde olmak üzere Anadolu yakasında 3, Avrupa yakasında ise yaklaşık 11 km olmak üzere toplam 14 km uzunluğundaki tünelde bir trenin arızalanması tam bir felaket olacaktır. Çünkü; bu iş için satın alınacak ve Söğütlüçeşme ile Zeytinburnu banliyö istasyonlarında konuşlandırılacak Acil Durum Kurtarma Lokomotifleri henüz gelmediğinden gelse de Avrupa yakası hat boyunda bunu bekletecek bir istasyon da bulunmadığından kurtarma işlemi için kullanılacak bir lokomotif olmayacaktır. İşte felaketin katmerlenmesi böyle olacaktır.
10. Marmaray Sistemini kullanan yolcular Allaha emanet denilecektir,
11. Böyle bir yapıdaki sistemi sigortalamış bulunan Sigorta Kuruluşu sorumluluk almak istemeyecek hatta yamalı bohça tarzında işletilmeye çalışılan tünel bölümünün demiryolu işletmeciliğini ya sigortalamayacak ya da çok yüklü bedeller talebi ile Yüklenici Firmalar grubunun karşımıza dikilmesine sebep olacaktır. Bir olay vukuunda sistemin Sigorta Firması yukarıda sıraladığımız sakıncalar nedeniyle tazminat ödemekten kurtulmuş olacak.
12. Bu da yetmezmiş gibi Yüklenici Firmalar Grubu sistem bütünlüğü bozuldu gerekçesi ile garanti kapsamının dışına çıkıldığı gerekçesi ile sorumluluklarını yerine getirmeyecek, yeni bir takım anlaşmazlıklar ortaya çıkacak, yine tahkime gidilecek belki Sözleşme bedeli kadar tazminat ödeme yükümlülüğüne girilecektir,
13. Üsküdar istasyonunda yapılması emredilen ve üzerinde uğraşılan geçici Kumanda Merkezi için durduk yerden 10 milyon Euro civarında ek ödemeler yapılacaktır. Bu kumanda tesisatı geçici de olduğu için ödeme boşu boşuna yapılmış olacaktır,
14. Marmaray Projesi’nin bütünlüğü için düşünülüp hazırlanıp yürürlüğe konulmuş Sözleşmesi içinde yer alan dolayısı ile Yüklenici Firmalar Grubunun sorumluluğunda bulunan Kurtarma Operasyon Planı (RescueOperation Plan) senaryoları da kapsam dışı olacak; kim ne zaman, nerede, neyi nasıl yapacağını bilemeyecek.
Yani; Sistem Bütünlüğü ve Güvencesi olmadan ve doğal olarak olamadan, Söğütlüçeşme – Yedikule arasında, adeta git-gel-git şeklinde, aldığım duyumlara göre İstanbul Büyükşehir Belediyesi kuruluşu olan ya İstanbul Metro İşletme şirketi İstanbul Ulaşım A.Ş. veya yepyeni başka bir firma tarafından çalıştırılmaya uğraşılacaktır.Ve istenmez ama herhangi bir olay ve/veya kaza vukuunda da kabak tren makinistinin başında patlatılacaktır."