handporn.net
Yargıya Rağmen Neden Durdurulamıyor? Yazdır
Yargıya Rağmen Neden Durdurulamıyor?



İstanbul ve Ankara gibi büyük kentlerdeki devasa inşaatları yargı kararları da durduramıyor. Radikal'den Elif İnce'nin haberine göre, İdare mahkemeleri ve Danıştay’ın verdiği yürütmeyi durdurma ve plan iptal kararlarını aşmak için hep aynı yönteme; ‘hülle’ye başvuruluyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, TOKİ ve belediyeler, plan-projelerde küçük değişiklikler yaparak yenilerini hazırlıyor ve inşaatların devamı sağlanıyor. Yeni plana açılan dava sonuçlanana kadar da inşaat tamamlanıyor. Mahkeme kararlarına rağmen inşaatların sürdüğü arazilerin büyük bölümünün TOKİ’nin iştiraki Emlak Konut GYO’ya ait olması dikkat çekiyor.

Yargı kararlarına rağmen durdurulamayan inşaatların en son örneği müteahhit Ali Ağaoğlu’yla, TOKİ iştiraki Emlak Konut GYO ortaklığında Şişli’de inşa edilen Maslak 1453 projesi oldu. Geçen hafta Danıştay, Şehir Plancıları Odası’nın açtığı dava sonucunda projenin dayanağı 2011 tarihli imar planlarını kamu yararına aykırı buldu ve yürütmeyi durdurma kararı verdi. En yüksek idari yargı mercii olan Danıştay’ın kararı hızla ilerleyen inşaatı durduramadı çünkü Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yargılama devam ederken üçüncü kez yeni imar planı çıkartmış, bu şekilde yargılama konusu imar planları ‘geçersiz’ kılınmıştı. Proje için TOKİ’nin hazırladığı 2010 tarihli ilk planlara da Mimarlar Odası dava açmış ve kazanmıştı. Planların iptal gerekçeleri arasında bölgeye çekilecek nüfus yoğunluğunun Fatih Ormanları’nı tahrip edeceği ve su kaynaklarını kirleteceği vardı.

Örneği çok...

Maslak 1453, yargı kararına rağmen durdurulamayan inşaatlardan yalnızca biri. Şehir Plancıları Odası’nın İstanbul Şube Sekreteri Akif Burak Atlar, birçok inşaat projesinin yargı kararlarına rağmen devam ettiğini belirterek şunları söylüyor: “Davayı kazanacağımız anlaşılır anlaşılmaz yeni imar planı hazırlanıyor. Emlak Konut GYO ile GAP İnşaat ortaklığında Üsküdar’da inşa edilen Şehrizar Konakları da imar planları Danıştay tarafından iptal edilmesine rağmen yeni plan çıkartılarak devam edilen projelerden. Yakın zamanda eski Bayrampaşa Cezaevi’nin arsasına ilişkin davada ve Zekeriyaköy’de Emlak Konut GYO’nun ortaklığında yapılan konut projesinde de bunu yaşadık. İptal ettirdiğimiz plana itiraz sebebimiz olan inşaat alanı, nüfus yoğunluğu, emsal (toplam inşaat alanını belirleyen katsayı) gibi önemli meselelerde hiçbir değişiklik yapılmıyor ama yeni planlar çıkartılarak inşaat devam ediyor.”

Her davaya ayrı imar planı

Yıkılan Likör Fabrikası yerine yapılan Quasar gökdelenlerinin inşaatı da projeyi mümkün kılan imar planı değişikliklerinin ‘kamu yararı ve şehir planlama ilkelerine aykırı’ olduğu gerekçesiyle iptal edilmesine rağmen dört aydır devam ediyor. Arsayı ihale eden TOKİ iştiraki Emlak Konut GYO, yargı kararının basında yer alması üzerine bir açıklama yaparak iptal edilen 2011 planlarının projeyi bağlamadığını, Haziran 2013’te Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın arsaya dair yeni imar planları çıkarttığını ve inşaatın bu imar planları doğrultusunda ilerleyeceğini belirtmişti. Bu proje de (Maslak 1453 gibi) TOKİ iştiraki Emlak Konut GYO ortaklığında ‘arsa karşılığı gelir paylaşımı’ usulüyle yürütülüyor.

Dokuz kez iptal edilen plan

Mimarlar Odası İstanbul Şube Başkanı Sami Yılmaztürk, “Bu uygulamalar 1994 sonrasında başladı, ilk örnekler ‘İSKİ İçmesuyu Havzaları Koruma ve Kontrol Yönetmeliği’ ile ‘Ümraniye Aşağı ve Yukarı Dudullu İmar İslah Planları’dır. Bu planları en azından altı kez iptal ettirdik ama davalar bittiğinde Ömerli Su Havzası’ndaki devasa kent de bitmişti. Finanskent’te imar planlarını tam dokuz kez iptal ettirdik. Ali Sami Yen Stadı yerinde TOKİ ortaklığında yapılan planlar da üç kez iptal edildi” diye konuştu. Yılmaztürk, kent hukukunu yok sayan uygulamanın sonucunun “İstanbul’un doğasını, tarihini, su havzalarını, kültürel ve tarihi dokusunu yok eden çarpık kentleşmenin hiçbir şekilde durdurulamaması” olacağını belirtti.

Atatürk Orman Çiftliği de imar planı kurbanı...

Ankara’nın en önemli kentsel yeşil alanını oluşturan Atatürk Orman Çiftliği’nde de (AOÇ) benzer bir süreç yaşandı. 2008’de meslek odaları tarafından açılan dava neticesinde Ankara 13. İdare Mahkemesi planları iptal etmiş, iptal kararı 2010’da Danıştay tarafından onanmıştı. Danıştay, kararında söz konusu planların AOÇ’nin doğal ve tarihi sit alanı özelliklerine aykırı olduğunu belirtmişti. Yargı süreçleri devam ederken Ankara Büyükşehir Belediyesi AOÇ’ye dair yeni bir plan hazırlayarak 2010’da meclis kararıyla uygulamaya koymuş, bu şekilde yeşil alanda otoban inşa ettirmişti.

Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Candan Karakuş, “Ankara’da Demir Kafes’le ilgili beş kez plan değiştirildi. Meşrutiyet Caddesi’ndeki üstgeçitler ve Sinpaş’ın Altınoran’da yapmak istediği kentsel dönüşüm projesi de lehimizde yargı kararlarına rağmen plan değişiklikleriyle ilerledi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek bu hukuksuz uygulamayı en azından 10 senedir sürdürüyor, planlarda binaların çekme mesafeleri gibi detaylar değiştirilerek kazandığımız davalar boşa çıkartılıyor” diye konuştu. Karakuş, mahkeme kararlarının hiçe sayılarak aynı işlemin defalarca yeniden tesisinin suç niteliği taşıdığını belirterek odanın Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi üyeleri hakkında ‘kamuyu zarara uğratma ve kamu kurumu niteliğinde meslek örgütünü meşgul etme’ gerekçesiyle suç duyurusunda bulunduğunu belirtti.

Mimarlar Odası’nın avukatı Can Atalay da idarenin hukuka uygunluk bağlamında denetlenmesinin olanaksız hale getirildiğini belirterek “Bu uygulamayı yapan devlete hukuk devleti denemez. Danıştay’ın kararı uyarınca yeni imar planı, bir önceki imar planının hukuka aykırılık nedenlerini ortadan kaldırmıyorsa önceki imar planıyla ilgili karar geçerlidir” diye konuştu.

Sulukule’de de proje değiştirildi

5366 sayılı kanunla ‘yenileme alanı’ ilan edilen Sulukule’de de benzer bir uygulamayla mahkeme kararı aşılarak inşaata devam edilmişti. Sulukule projesi, kamu yararına aykırı olduğu gerekçesiyle 2012’de 4. İdare Mahkemesi’nce iptal edilmişti. Danıştay 14. Dairesi, İdare Mahkemesi’nin kararının arkasında durarak Fatih Belediyesi’nin yürütmeyi durdurma talebini iki kez reddetti. Fakat Danıştay süreci devam ederken Fatih Belediyesi yeni bir avan proje hazırlayarak inşaata devam etti.