523 Yıllık Caminin Restorasyonu...
Zeytinin Binlerce Yıllık Yolculuğu...
2700 Yıllık Anıt Gün Yüzüne Çıkarılıyor
Enez Fatih Camisi 56 Yıl Sonra...
Tarihi Cami Harabeye Döndü
Anadolu'daki İlk Türk Camisi...
Barbaros Hayrettin Paşa Camisi'nin...
Ani Ören Yeri'nin Saklı Tarihi...
Selimiye Camisi Çevre Düzenlemesine...
2. Murat'ın Yaptırdığı Cami,...
Tarihi Cami, Talan Edildi
600 Yıllık Yelli Cami Eski...
Tarihi Cevher Paşa Camisi...
Selimiye Camisi'nin Kapsamlı...
600 Yıllık Camide Yıkılma Tehlikesi
400 Yıllık Hatuniye Camisi...
5 Asırlık Caminin Süslemeleri Gün Yüzüne Çıktı
Antalya Kaleiçi girişindeki Osmanlı eseri Tekeli Mehmet Paşa Camisi'nin, önceki 6 onarımda boya ve çimento sıvayla kapatılmış tarihi süslemeleri, altın varakları ve çinileri, raspa tekniğiyle yeniden gün yüzüne çıkarıldı.
Tarihi Kaleiçi'nde Saat Kulesi ve Yivli Minare ile birlikte kentin en önemli sembollerinden olan, 1600'lü yıllarda Osmanlı döneminde inşa edilen Tekeli Mehmet Paşa Camisi'nde Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nce 2018'de başlatılan restorasyon çalışmalarında sona yaklaşıldı. Camide, 2018 yılında başlatılan ve yaklaşık 3 yıl süren restorasyonun 2 aya kadar tamamlanması ve caminin yeniden ibadete açılması bekleniyor. DHA'da yer alan habere göre; Vakıflar Bölge Müdürü Hüseyin Coşar, Tekeli Mehmet Paşa Camisi'nin Evliya Çelebi'nin Seyahatname'sinde de geçtiğini belirterek, "Gayet süslü, ziynetli bir cami. Tarihi kaynaklarda, 1850 yılında Sultan Abdülaziz, Rodos'tan buraya geleceği için bir onarım yapıldığı geçiyor. Bu yüzden kadınlar mahfili olarak görülen alanın hünkar mahfili yapıldığı söyleniyor. 1850'den sonra cami 1909, 1940, 1952, 1977 ve 1996 yılında onarımlardan geçmiş, fakat en kapsamlı onarımı şu an yapıyoruz" dedi. 2018'deki ihale sonrası başlatılan restorasyonda caminin özgününde olan ve sonraki yıllarda kapatılmış çok sayıda veriye rastlanıldığını kaydeden Coşar, “Dış cepheler tamamen sıvalıydı, çimentolu sıva vardı. Biz burada tarihi dokuya uygun sıva raspası yaptık. Zaten öncesinde tarihi cami özelliği de çok fazla anlaşılmıyordu. Ama şu an baktığımızda bu cami yüklerinden arındırıldı ve sonradan çimentoyla kapatılan bazı çiniler, süslemeler ortaya çıkarıldı. Şu an tarihi caminin orijinal dokusuna uygun olduğu görülebiliyor." dedi. Caminin zemininde yer alan 12 santimlik betonarme şapın kaldırıldığını belirten Coşar, “Alttan özgün tuğla döşeme ortaya çıktı. Kubbelerde hiçbir şekilde süslemeler gözükmüyordu, onlar ortaya çıkarıldı. Müezzin mahfilinde 9 kat boya katmanına raspa yaptık ve altında Edirne kari stilinde süslemeleri ortaya çıkardık. Ana kubbede de raspalar yaptık. Özellikle kilit taşı boyalı bir şekilde duruyordu. Altın varak izlerine rastladık ve altın varaklı şekilde kilit taşını yeniden restore ettik. Bu kubbe kasnaklarında özgün bir cami ve baştan sona Fetih suresi var. Hemen kıble tarafından başlayıp aynı yerde bitiyor." diye konuştu. Yine boyalı olan kuşaklarda raspa sonucu altın varaklara rastlandığını kaydeden Hüseyin Coşar, “Altın varaklı şekilde konservasyonunu yaptık. Fetih suresinin üstündeki motiflerde daha önce yoktu, çok niteliksiz motif vardı orada da raspa yaptık ve altta çok özgün, nitelikli bir süsleme gördük ve bu şekilde ihya etmiş olduk. Kubbelerde şu an görünen motiflerin hiçbiri yoktu. Üstü kapatılmış, boyanmıştı. Boya ve sıva raspaları sonucunda ortaya çıkardık." dedi. Süslemeler yağlı boyayla kapatılmış Özellikle kadınlar mahfilinde çok özgün süslemeler ortaya çıkarıldığını anlatan Hüseyin Coşar, “Kadınlar mahfilinde, bu camiyi diğer camilerden ayıran çok önemli bir özellik var. Pencere alınlıklarında hem iç hem dışta Kaside-i Münferice bulunuyor. Kaside-i Münferice 1040 yılında Tunuslu bir alimin kasidesi. Artık nasıl yazıldıysa o dönemi bilmiyorum ama Tunuslu alimin eşyaları çalınıyor, çok zor durumda kalıyor, sonra çalınan malları geri geliyor ve bu şekilde Münferice Kasidesi yazılıyor. Daha sonra bu sıkıntılardan kurtulmak için okunuyor. Aslında caminin avizelerini kapatınca loş bir hava oluşuyor. Çok aydınlık bir cami değil. Tabi düşünmeden de edemiyoruz, acaba bu sıkıntı, ıstırapları yansıtmak için mi yapıldı bu cami, bilemiyoruz tabi." diye konuştu. Kayıp beyitler bulundu Mersin balığı tutkalı kullanılıyor Hat eserlerin konservasyonunu yapan restoratör nakkaş Mehmet Yetişkin, Mersin balığının hava kesesinden elde edilen ve dünyanın en kuvvetli organik yapıştırıcısı olduğu da söylenen tutkalla yapıştırılarak, yeniden koruma altına aldıklarını açıkladı. Yetişkin, "Mersin balığından alınan yapıştırıcı özelliğe sahip kısmı inceltip, çözelti olduktan sonra bezle üzerine uygulama yapıyoruz. Kimyasalların zarar vereceği düşünüldüğünden organik kimyasal olarak görüyoruz. Atalarımız, Orta Asya'dan beri yay kirişlerinde kullanmış bunları, yüzyıllar boyunca kullanmış. Amacımız esere hiçbir şekilde zarar vermeyip önümüzdeki yüzyıllara aktarabilmek." ifadelerini kullandı. |