Deloitte tarafından hazırlanan 'Enerjinin Geleceği: Teknoloji, Arz-Talep ve Enerji Jeopolitiğini Nasıl Yeniden Şekillendiriyor?' raporuna göre, 19'uncu yüzyıldan bu yana dünyada 1 trilyon varil petrol üretildi. İleri teknoloji araçlarıyla yapılacak keşiflerle yaklaşık 4 trilyon varil daha petrole ulaşılabileceği belirtilen rapora göre, 2040 yılında, petrol ve diğer akaryakıtların, dünyanın en büyük enerji kaynağı olacağı ve toplam talebin 3'te birini karşılamaya devam edeceği öngörülüyor. Yenilenebilir ve alternatif enerjinin giderek popüler hale geldiği vurgulanan raporda, yenilenebilir enerjinin 2015 yılında 800 milyar dolar büyüklüğe sahip olacağı ve dünya elektrik tüketiminin yüzde 17'sini karşılayacağı tahmin ediliyor. Açıklamada görüşlerine yer verilen Deloitte Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar Lideri Sibel Çetinkaya, yazılımı ve donanımı içine alan teknolojik gelişmelerin şirketlerin ve bireylerin kendi enerji tüketimlerini izleyebilmelerine ve yönetebilmelerine imkan verdiğini kaydetti. Son dönemde teknolojik dönüşümün ekonomik, çevresel ve jeopolitik sonuçlarını görmenin baş döndürücü olduğunu belirten Çetinkaya, sözlerine şöyle devam etti: ''Bugün enerji şirketleri en önemli teknoloji kullanıcıları arasında yer alıyor. Enerji teknolojileri; 'araştırmalarda inovasyonu tetiklemesi', 'akıllı binalarla enerji yönetiminin sağlanması', 'su, elektrik ve doğalgazda akıllı şebekelerle daha iyi bir kaynak planlaması yapılmasının sağlanması', 'bireysel enerji tüketiminin izlenmesi ve yönetilmesinin sağlanması', 'rüzgar türbinlerinden güneş panellerine ve nükleer santrallere dek geniş bir yelpazede tasarım ve test yapılmasını sağlaması' gibi unsurlarla enerji devriminin öncüleri sayılıyorlar. Teknoloji, kaynakların daha önce olmadığı kadar çok kullanıcıya erişmesini sağlıyor. Bu da ülke, şirket ve birey seviyesinde arz güvenliğinin daha rahat yönetilmesine imkan veriyor.'' Yeni aktörler ile yeni enerji oyunlarına giriş, daha da önem kazanıyor Raporda, teknolojik gelişmelerin ekonomik, çevresel ve jeopolitik olarak önemi vurgulanırken, daha önemlisinin ise yeni aktörler ile yeni enerji oyunlarına giriş olduğu belirtiliyor. Büyük Oyun 2.0'da, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin yanı sıra yeni birer süper güç olarak Brezilya, Kanada ve Rusya'nın da adı geçiyor. Filipinler, Arjantin, Angola, Surinam ve Polonya ise enerji arenasında gelişmekte olan ülkeler arasında yer alıyor. Henüz ilk zamanlarında bulunulan Büyük Oyun 2.0'ın aktörlerinin arasında yukarıda bahsi geçen devletler olduğu gibi, büyük teknoloji şirketleri ve enerji üreticileri de bulunuyor. Yapılan öngörülerde bu aktörlerin tamamının, sadece enerjiyi nereden elde edeceğimizi ve ne kadara mal olacağını değil, aynı zamanda yerel ve global gelişimin nasıl şekilleneceğini de belirleyeceği ifade ediliyor. ''ABD'nin enerjisi kendine yeter" Amerika Birleşik Devletleri'nin kaya gazından elde ettiği gazın, ülkedeki toplam gaz üretimindeki yerinin 2001'de yüzde 2 seviyesindeyken günümüzde yüzde 30'a ulaştığı aktarılan raporda, arzın artmasıyla fiyatlarda düşme yaşandığı, gittikçe azalan fiyatların tek sebebinin ise, kaya gazı üretiminde son yıllarda kullanımı artan ileri teknolojiye sahip yöntemler olduğu belirtiliyor. Teknolojinin enerji piyasası üzerindeki diğer bir sonucunun ise petrol varil fiyatlarında görülebileceği bildirilen raporda, 2008'de ham petrolün varil fiyatının, ani ve beklenmedik bir artışla 137 dolara çıkmasının ardından, petrol fiyatlarında sürekli düşüş yaşandığı vurgulanıyor. Öte yandan, Meksika Körfezi'nin derin sularından çıkarılan petrolle birlikte, 2008'den bu yana Amerikan petrol üretiminin yüzde 12 oranında yükseldiği vurgulanan raporda, tüketimin artarken, üretimin de bu koşullar altında artması yine ileri teknoloji kullanımına bağlanıyor. Bu oranlarla Amerika Birleşik Devletleri, enerji konusunda kendine yetecek enerji üretim kapasitesine sahip oluyor. ''Milli altyapı şart'' Raporda, enerjide gelinen noktada güvenlik, teknoloji ve istikrarın vazgeçilmez unsurlar olduğunun altı çizilirken, ayrıca yeni oyunda, daha büyük kitlelere, daha fazla enerji kaynağı sağlama zorunluluğu olacağı belirtilen rapora göre bu durum, bireyler, şirketler ve devletler için daha büyük bir enerji güvenliği arayışını da birlikte getiriyor.
Raporda, yeni enerji arenasında yer alan aktörlerin, özellikle devletlerin enerji güvenliğini sağlamak için, vizyoner ve istikrarlı bir milli politika inşa ederek, uzun dönemli enerji vizyonuna sahip olmak, milli altyapı kurmak, Ar-Ge çalışmalarına uzun vadeli ve yoğun yatırımlar yapmak, Ar-Ge çalışmaları için uygun koşul ile ortam sağlamak ve teknolojilerin gelişme ortamı için uygun alan yaratmak, kamuoyunu müttefike çevirmek için şeffaf ve hesap verebilir olmak gibi noktalara dikkat etmesi gerektiği belirtiliyor.
Tüm bunlara ek olarak, rapor, teknoloji odaklı enerji devriminde, alışılmışın dışında devletlerin başarılı olamaması halinde, bireylerin ve şirketlerin kendi tüketimlerinde radikal değişiklik yaparak da yeni enerji oyununun geleceğini etkileyebileceklerine dikkati çekiyor.
|