Sular Azalıyor, Hava Kirleniyor,...
Bu Kent Deniz Suyu ile Isınıyor!
Ankara’nın Yeni Kentleşme...
Kentsel Dönüşümdeki Bu Hilelere Dikkat!
Rize’de 'Kentsel Dönüşüm' Başladı
Kocaoğlu'ndan Kentsel Dönüşüm Çıkışı
"Kent Suçuna Ortak Olma"
Antik Kent Tedmur'un Geleceğinden...
CHP Projesini Açıkladı: Anadolu'da...
Bursa’ya 510 Bin Metrekarelik Kent Parkı
‘Dinozorla Oynama Kente Metro Yap’
Kent Merkezleri de Müteahhitlerin...
'Yürünebilir Kentler' Refah Göstergesi
Sillyon Antik Kenti Çöplük Olmasın!
Kentler Artık Savunmasız
İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Biçer, 5 Haziran Dünya Çevre günü nedeniyle yaptığı açıklamada ülkeyi 'rant alanına' çeviren yasa ve yönetmeliklerin ortaya çıkmasına neden olan zihniyeti eleştirdi.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şube Başkanı Nazım Biçer, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nün 43. Yılında dünyamızda yaşanan sıkıntıların, ortaya çıkan olumsuzlukların çevre konusunda daha fazla çaba sarf etmemiz gerektiğini açıkça gösterdiğini bildirdi.
1972 yılında Birleşmiş Milletler tarafından çevre konusunda farkındalığı arttırmak için ilan edilen 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nün 43. yılı nedeniyle yazılı açıklama yapan Biçer, “Dünyamızda, insan ve canlı sağlığına, doğaya zarar veren pek çok felaket yaşanmakta, çevre sorunları gerilemek yerine her geçen gün daha da artmaktadır. Ve ne yazıktır ki bu felaketlerin yaşanmasında iklim değişikliği kadar insan faaliyetleri de etken olmaktadır” dedi. Yoksullar daha yoksul Kültür varlıklarını, çevreyi tahrip eden, insanları katleden sağ kalanları da çaresiz koşullarda bırakan savaşların, nükleer santrallerin, kimyasal atıkların, kentlerin beton yığınlarına çevrilmesinin, yeşil alanların yok edilmesinin, tarım alanlarının yapılaşmaya açılmasının ve daha da çoğaltılabilecek insan faaliyetleri ile doğa ve kentlerin savunmasız bırakıldığına dikkati çeken Biçer “Tüm bunların sonucunda yoksullar daha da yoksullaşmakta, bizim ve gelecek kuşakların gereksinimleri yok edilmekte, yaşadığımız çevrenin sağlıklılığı, niteliği tehdit altında bırakılmaktadır. Ülkemizde, çevreyi "rant" aracı olarak gören anlayışların ürünü olarak hazırlanan yasa ve yönetmeliklerle, uygulamalarla çevre tahribatının boyutları daha da arttırılmıştır. Yerel yönetim anlayışında temel ve başat olması gereken insanı, çevreyi ön plana alan bir anlayış kentlerimizin oldukça uzağındadır. Yaşadığımız bölgede de çok sayıda çevre problemimiz bulunmaktadır. Sektörlerde yeterli atık su yönetiminin olmaması; enerji altyapısı yetersizlikleri; kaçak yapılaşmanın yaygınlığı ve çarpık kentleşme ile başa çıkamayan imar durumu, altyapı eksiklikleri, tarım arazilerinin yapılaşmaya açılması, vahşi sulamanın geçerli olması söz konusudur” diye konuştu. |