Haydarpaşa Lisesi'nin Sit...
Urla’ya Yeni Koruma Statüsü
Spor Alanı Statüsünün Değiştirilmesine...
Sedef ve Kaşık Adalarının...
Sit Alanlarında İzin Verilen...
SİT Alanına Gölet Yapılıyor
Tarihi Sit Alanlarının Koruma...
Yahudi Mahallesi Yıkım Tehdidi Altında
Mimarlar Odası Ankara'dan,...
Mimarlar Odası Ankara Şubesi...
Yargı, Bartın’da Yapılmak...
Sarayın Önünü Açan 271 Sayılı...
Munzur Gözeleri Peyzaj Projesi...
Taş Ocağı için Yapılan Doğa...
Tartışılan Kuleler için Karar Verildi
MİT Kooperatifi’nde Adrese...
Mahkeme, “Bartın Meslek Lisesi...
Kıbrıs Vadisi’nin Doğal SİT Alanı Statüsünün Düşürülmesi Yargıya Taşındı
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, taş ocakları nedeniyle ekolojik özelliklerine ve değerlerine zarar verilen Birinci Derece Doğal SİT alanı olan Kıbrıs Vadisi için mücadeleyi sürdürüyor.
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Mamak Kıbrıs Vadisi’nin Çevre Şehircilik Bakanlığı tarafından, Doğal Sit Alanı Koruma Statüsü’nün, "Nitelikli Doğal Koruma Alanı" ve "Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı" olarak tescil edilmesinin vadiye büyük zarar vereceğini bildirerek, tescil işleminin yürütmesinin durdurulması ve iptali talebiyle dava açtı. Konuya ilişkin açıklama yapan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Ankara kent merkezine yakınlığı ile son derece kritik bir ekolojik eşik konumunda olan Kıbrıs Vadisi, 1. Derecede Doğal SİT ve Arkeolojik SİT Alanı olarak önemli bir değer taşımaktadır. Doğal SİT Alanı Koruma Statüsü’nün “Nitelikli Doğal Koruma Alanı ve “Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı” olarak tanımlanması vadinin kentsel ekolojide yer aldığı varlık değerlerini tehdit etmektedir.” diye konuştu. Candan, “Kıbrıs Vadisi ve beraberinde çalışan ekosistemin mutlak koruma zonuna alınması Ankara’nın geleceği açısından hayati önem taşımaktadır. Kıbrıs Vadisi eşsiz nitelikler taşıyan bir ekosistem olarak varlığını sürdürmelidir.” dedi. Bölgede ekolojik dengeyi alt üst eden taş ocaklarına ilişkin mücadele ettiklerini de hatırlatan Candan, sözlerine şöyle devam etti: “Statü değişikliği hukuka aykırıdır ve uygulanması telafisi güç veya imkânsız zararlara yol açacaktır, acilen dava konusu işlem durdurulmalıdır. İçinde barındırdığı çok yönlü su sistemi ve suyu besleyen süreçler olan, jeolojik yapı, hidrolojik yapı, toprağın yapısı ile birlikte suyun kullanılış biçimi, biyo çeşitlilik varlığı tüm sistemi etkileyen ekolojik süreçler ve etkileşimler ve sonuç olarak peyzajın sahip olduğu bütünlük Kıbrıs Vadisi’ni eşsiz bir ekosistem haline getirmektedir. Bu sebeple; Kıbrıs vadisinin tüm sınırları, yararlanıcılar ve karar vericiler tarafından kabul edilmelidir. Her bir sınır ihlalinin bir ‘bariyer’ler oluşturduğu ve/veya ‘bariyer’lere dönüştüğü unutulmamalıdır. Sınırlar geçirgen, bariyerler ise engeldir. Dava konusu işlem ile oluşturulan sınırlar ekolojik bütünlüğün ihlalidir ve bu ihlal de bariyer haline dönüşmüştür. Kıbrıs vadisi kesin korunması gereken ve mutlak koruma zonu içerisine alınması gereken bir ekolojik varlık değeridir. Çevre sorunlarının küresel boyutlara ulaştığı günümüzde biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürdürülmesi için ekolojik öneme sahip alanlar çeşitli statülerde koruma alanları olarak ilan edilirken bu alanlarda oluşabilecek peyzajın değişimine olanak verecek uygulama kararları alınmamalıdır. Çünkü bu değişimler çoğu zaman korunan alanların içinde ve çevresinde gelişen kentsel dokunun bu hassas ekosistemlerin işleyişleri belirleyici şekilde etkiler. Geçmişten günümüze kentsel gelişmenin karakteristiklerinin ortaya konulması hassas ekosistemlerin zaman içerisinde ne tür baskılara maruz kaldığının anlaşılmasında önemli rol oynayan kentsel ekoloji planlamada dikkate alınmalıdır. Bu sürecin göz ardı edildiği kararların geliştirilmesindeki tehdit artık görmezden gelinmemelidir. Kıbrıs Köyü ve Vadisi’nin yakın çevresinde verilmiş olan tas ocakları ruhsatları iptal edilip, tahribata izin verilmemeli vadinin içinde bulunduğu havza sınırlarından hareketle Mutlak Koruma Alanı ilan edilerek sınır boyunca, korunaklı bir bant oluşturulmalıdır.” |