'Sessiz Sedasız' Nükleere Hazırlanıyor!

Sinop Valisi Yavuz Selim Köşger, nükleer santralin Sinop’a ne kadar fayda sağlayacağını araştırmak için şubat ayında çalıştay yapacaklarını ve çalıştayda Sinop’un gelecek 10 yılını planlayacaklarını söyledi.

Köşger, ‘kent olarak nükleer santrale hazırlandıklarını’ belirtti. Santralin kente önemli katkıları olacağını, bunun için hazırlık yapmaları gerektiğini savunarak hazırlıklarını anlattı:

“Nükleer santralin Sinop’a kurulacak olması nedeniyle Enerji Bakanımız, sayın Başbakanımız ile Japonya’dayken orada bir açıklama yaptı. Nükleer santrale ait ilk 2 ünitenin 8 milyar dolarlık bir katkıyla yapılacağını ve santral için 515 bin parça kullanılacağını söyledi. Sayın Bakanımız bunun belli bir kısmının da yerli katkıyla ve yerli bir teknoloji kullanılarak yapılacağını söyledi. Bizim de Valilik olarak nükleer santralin Sinop’a ne kadar fayda sağlayacağını araştırmamız lazım, bu nedenle şubat ayında yapacağımız çalıştayda Sinop’un önümüzdeki 10 yılını planlayacağız. Sinop Kalkınma Çalıştayında, önümüzdeki 10 yılı planlayan vizyon hazırlık çalışmaları yapacağız.”

Mevcut Organize Sanayi Bölgesi bize yetmez

“Nükleer santralin Sinop’a getireceği ciddi bir ivme var” diyen Köşger, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu çalıştayla sadece nükleerle gelen ivmeyle değil, Sinop’u turizm kenti, eğitim kenti, tarım kenti yapmak üzere ve bunlarla entegre olmuş şekilde kentsel dönüşüm ve kentsel altyapısını hazırlamak istiyoruz. Bu çalışmalar kapsamında 5 masada konunun uzmanları tarafından çalışmalar yapılacak. Her masada başta akademisyen ve profesörler olmak üzere en az 25 kişi olacak. Bu çalıştayla Sinop özel endüstri bölgesi mi olur? Yani Sinop’a nükleerden dolayı maksimum fayda sağlanabilmesi için mevcut OSB bize yetmez. Yeni bir OSB veya özel endüstri bölgesi ilan edip ona yönelik özel teşvikler talep etmemiz lazım. Çalıştaya gelecek olan müsteşarlar ve Kalkınma Bakanımız da bunları ele alacaklar diye düşünüyorum.”

Denizde araştırmalar devam ediyor

Nükleer santralin kurulumu ile ilgili çalışmaların da sürdüğüne işaret eden Köşger, santralde soğutma suyu olarak deniz suyunun kullanılacağını ve çalışmaların bununla ilgili olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“Santralle ilgili çalışmalar TÜBİTAK MAM Araştırma Merkezi Çevre ve Temiz Üretim Enstitüsü tarafından devam ediyor. Sadece bu bölgenin oşinografik (okyanus, deniz bilimi) özelliklerini anlamaya, raporlamaya ve bundan belli analizler, çıkarımlar sağlamaya yönelik bir çalışma yapılıyor. Bu çalışmaların ilki geçtiğimiz ekim ayında başlamıştı. Ocak ayı itibarıyla planlanmış bu yılın ilk seferi başlıyor. Bu çalışmalara hidrografik çalışmalar olarak başlanacak. Santralin soğutma suyu için denizde araştırma yapılıyor. Su kütlelerinin dağılımı, akıntı sistemlerinin ortaya çıkartılması ve daha sonra bunların modellenmesi üzerine çalışmalar yapılacak. Yani denizin fiziksel olarak davranışları, akıntılar, su kütlelerinin birbiriyle olan ilişkileri... Santralin soğutma suyunun alınacağı ve verileceği yerleri etkileyen termodinamik bazı kavramları ortaya çıkartmak ve modellemek olacak. Bunları smüle ederek ileriye dönük tahminler üretmek üzere 14 aylık bir proje yapılıyor. Sinop kıyıları olarak toplam 800 deniz millik bir alanda tarama yapılacak. Alan olarak kuzey güney yönünde 60 mil, doğu batı yönünde 90 mil genişliğinde dikdörtgen şeklindeki bir alanda 54 istasyonlu ölçümlerle 800 deniz milini kapsayan bir rota üzerinde akıntı ölçümleri yapılacak.”

Soğutma suyu nereden denize verilecek?

Sinop sahillerinin uzunluğunun yaklaşık 180 kilometre olduğuna işaret eden Köşger, soğutma suyuyla ilgili de şöyle konuştu: “Sahil açığından yapılan çalışmalarda 3 paralel hat, 6 dikey hat üzerinde ölçümler yapılıyor. Türkeli ve Yakakent açıklarından başlayan bu taramalar denizin 3 boyutlu fotoğrafını ortaya çıkaracak. Bundan sonra yapılacak çalışmalar sonrasında denizden soğutma suyu alınıp bir miktar ısısı artmış şekilde tekrar denize deşarj edilecek olan suyun denizdeki tabii hayata en az zarar vermesini sağlayacak şekilde bir konfigürasyon yapılması için bir altlık oluşturulacak şekilde araştırma yapılıyor. Bunlar yapılırken denizdeki besin zincirinin zarar görmemesi için en zararsız noktalar neresi ise oralara deşarj yapılması sağlanmaya çalışılacak. Çalışmalar her 2 ayda bir olmak üzere periyodik aralıklarla TÜBİTAK MAM araştırma gemisiyle 6 kez yapılarak 2014 yılı sonuna kadar sürdürülecek.”