İnşaat, Hareketliliğe Rağmen...
Yavuz Işık, Yeniden THBB Başkanı Seçildi
İnşaatta Dalgalanma Azaldı
İnşaat Sektörü 4. Çeyreğe İyi Başladı
İnşaat, 3. Çeyrekte Ekonomik...
"Kanal İstanbul’a Harcanacak...
Depreme Hazırlıklı Olmak ya...
Depremin Yıldönümünde Kağıthane’den...
Prof. Dr. Sözbilir: “Sadece...
Su Yalıtımında Doğru Malzeme...
“Risk Tespitinizi Yaptırın”
GYODER: “Kentsel Dönüşümü...
TMB Başkanı Yenigün: “Her...
AKUT’tan Afet Bilinci Odaklı...
Mimarlar Odası'ndan Marmara...
Mimarlar Odası Ankara Şubesi...
İZODER'den 17 Ağustos Marmara...
İMSAD’dan 17 Ağustos Marmara...
THBB'den Marmara Depremi’nin 21’inci Yıl Dönümü Açıklaması
17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin 21’inci yıl dönümü vesilesiyle açıklamada bulunan THBB Başkanı Yavuz Işık, depremler sonrasında yıkılmış veya ağır hasar almış binaların ayrıntılı incelenmesi ve alınan numunelerin deneye tabi tutulması sonucunda Rapor hazırladıklarını belirtti.
Türkiye’de standartlara uygun beton üretilmesi ve inşaatlarda doğru beton uygulamalarının sağlanması için 32 yılı aşkın süredir uğraş veren Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), 17 Ağustos 1999’da yaşanan deprem felaketinin 21’inci yıl dönümünde deprem gerçeğini hatırlattı. 2019 yılında yürürlüğe giren yeni Türkiye Deprem Tehlike Haritası incelendiğinde nüfusumuzun yüzde 70’ten fazlasının deprem tehlikesi yüksek bölgelerde yaşadığının görüldüğüne dikkat çeken THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık “Betonarme yapılarda zemin etüdüne dayanan doğru bir temel seçimi, deprem hesabını da içeren bir statik projenin bulunması, projenin doğru olarak özenle uygulanması ve projedeki dayanımları sağlayan malzemelerin projede belirtildiği boyutlarda ve konumlarda kullanılması esastır. Ancak deprem sonucu hasar gören binalarda bu kurallara kısmen uyulduğu, bazılarında ise bu kurallara hiç uyulmadan binaların inşa edildiğini görüyoruz. Depremler sonrasında yıkılmış veya ağır hasar almış binaların ayrıntılı incelenmesi ve alınan numunelerin deneye tabi tutulması sonucunda hazırladığımız raporlar, binalarda ciddi mühendislik ve uygulama zafiyetleri ile birlikte ilkel yöntemlerle elle üretilmiş düşük kalitede beton ve standartlara uymayan donatı çeliği kullanımının yıkımlara neden olduğunu ortaya koymaktadır. Özellikle 90’lı yıllardan önce inşa edilen yapılarda elle karılan kalitesiz ve dayanım sınıfı düşük olan betonların kullanıldığını ve deprem sonrası yapılan araştırmalarda yıkılan binaların C6 ile C10 gibi düşük dayanımlı olduğunu tespit ettik. Yani bunların yıkılması için herhangi bir depreme gerek yok, bu binalar çevresel etki faktörleriyle de kendi kendiliğine yıkılmaya aday binalardır. Bu yapıların mutlaka yıkılıp yeniden yapılması gerekmektedir.” dedi.
Yapı stokumuz acilen gözden geçirilmeli ve depreme dayanıklı hâle getirilmeli İnşaat sürecindeki bütün kurallara eksiksiz uyulmalı İnşaatlarda daha yüksek dayanım sınıfında betonlar kullanılmalı Betonda KGS’nin yaptığı etkin denetim sektörün tamamına uygulanmalı Denetimin sağlanamadığı yapının, hangi malzeme ile yapılırsa yapılsın depreme karşı yeterli dayanıma sahip olmayacağının altını çizen Yavuz Işık, “Ülkemizde beton üretiminde en etkin denetim T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylanmış kuruluş olarak atanan Kalite Güvence Sistemi (KGS) tarafından yapılmaktadır. Bu denetimlerde, beton üretim tesislerinin yerinde denetiminin yanı sıra habersiz ürün denetimleri de yapılmaktadır. Ülkemizde üretilen 67 milyon metreküp betonun yüzde 65’i KGS tarafından denetlenmektedir. Hazır betonda kaliteli üretim için KGS’nin uyguladığı denetim sistemi esas alınarak bütün tesisler ciddi bir şekilde denetlenmelidir.” diye konuştu. T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının bu yıl uygulamaya başlayacağı karekodlu beton irsaliyesi ve transmikser etiketi uygulamasına da değinen Yavuz Işık, “THBB olarak bu uygulamaları, sektörümüzdeki haksız rekabetin azaltılması ve kalite seviyesinin yükseltilmesi için önemli bir fırsat olarak görmekteyiz.” dedi. Kaliteli yapılaşma ve deprem konusunda halkımızın bilinçlenmesi adına üzerimize düşeni yapmaya devam ediyoruz |