İnş. Yük. Müh. Fahamettin Akıngüç, 8 Ocak 1926 yılında İstanbul’da doğmuş, ilk, orta ve lise öğrenimini Eskişehir’de tamamlamış ve 1943 yılında Yüksek Mühendis Okulu’na girmiş, öğrenimi sırasında İstanbul Teknik Üniversitesi’ne dönüşen okulun İnşaat Fakültesi’ni 1950 yılında bitirmiş ve askerlik hizmetini tamamladıktan sonra İstanbul Teknik Üniversitesi Proje ve İnşaat Dairesi’nde mühendis ve büro şefi olarak iki yıl çalışmıştır. Daha sonra kendi firmasını kurarak 1960 yılına kadar inşaat sektöründe çok sayıda tesisin müteahhitlik işlerini yapmıştır.
1960 yılında İstanbul’da, dönemin eğitim alanında kurulan ilk özel okullarından olan Kültür Koleji’ni kurarak öğretime açmış ve bundan sonraki tüm yaşamını yalnızca eğitim sektöründe geçirmiştir.
Fahamettin Akıngüç, İTÜ’de aldığı mühendislik formasyonunun eğitim sektöründe başarılı bir şekilde kullanılabileceğinin örneğini vermiş, eğitim sektörüne özel girişimin yenilik ve dinamizmini de getirerek, mühendislik terimleri ile kendi okullarındaki “öğrenci malzemesi”nin çağdaş insan olarak yetiştirilmesi için “öğrenci odaklı” bireysel planlama ve uygulamaları ile ön plana çıkmıştır.
1980 sonrasında mevcut Kültür Koleji’ne ilaveten Kültür 2000 Koleji’ni, daha sonra 2 ilköğretim okulu, 2 lise ,1 fen lisesi ve 6 anaokulu kurarak Kültür Okulları Topluluğu’nu oluşturmuştur. 1989 yılında, ailesi ile birlikte Kültür Koleji Eğitim Vakfı’nı (KEV) kurarak İstanbul Kültür Üniversitesi’nin kuruluş çalışmalarını başlatmış ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nin hamiliğinde, 15 Temmuz 1997 tarihinde İstanbul Kültür Üniversitesi kurulmuş, 2009 yılına kadar Mütevelli Heyet Başkanlığını yürütmüş ve bu tarihte görevi Dr. Bahar Akıngüç Günver'e devretmiştir. Halen bu üniversitenin Mütevelli Heyeti Onursal Başkanlığını yapmaktadır.
Fahamettin Akıngüç’ün, eğitim sektörünün sorunlarının çözümüne ve uygulamalara bir mühendis sistematiği ile yaklaşarak gerçekleştirdiği yenilikleri ve ilkleri şöyle özetlemek mümkündür:
Akıngüç, eğitim faaliyetlerinin temel felsefesi olarak öğrenci odaklı bir eğitim uygulaması başlatmış; eğitimi, her öğrencinin bireysel özelliklerine göre planlanması gereken bir değişim süreci olarak ele alıp okullarındaki eğitim uygulamalarını bu doğrultuda yönlendirmiş ve geliştirmiştir.
Eğitim alanında ilk defa öğrencilere “rehberlik” hizmeti verilmesi uygulamasını başlatmış, yine eğitim sektöründe ilk defa okul içinde psikologlar istihdam ederek, öğrencilerin gelişme durumlarını, sorunlarını, bilimsel olarak izletmiş, bu konularda velilere periyodik rapor gönderme sistemini uygulamaya koymuştur. Eğitimin başarısında öğretmenin oynadığı kilit rolü dikkate alarak, okullarındaki öğretmenleri, öğretmenlik uygulamalarındaki görgü ve bilgilerini artırmaları için planlı bir şekilde yurt dışında gruplar halinde eğitim programlarına göndermiştir. Öğretmenlerin ve idari görevdeki personelin kendilerini geliştirmeleri için okullarının bünyesinde bir “Geliştirme Merkezi” kurmuş ve tüm eğitim yılı boyunca üniversitelerin değişik bölümlerinden akademisyenlerin burada kurs ve seminer yapmasını sağlamıştır.
Eğitim faaliyetlerinin diğer önemli bir öğesinin eğitim malzemesi olduğu inancı ile önce ilkokullara dönük olarak “Ünitelerle Beş Yıl” isimli bir dergiyi yıllarca yayınlamış, buna ek olarak, hâlâ yayınlanmakta olan ve her düzeydeki eğitimcinin yazı yazdığı “Yaşadıkça Eğitim” isimli dergiyi yaşama geçirmiştir.
Eğitim sektöründeki bu yenilikçi ve öncü faaliyetlerinin devamı olarak, ülkemizdeki özel eğitim kurumlarını bir çatı altında toplama çalışmalarını başlatmış ve uzun yıllar Özel Okullar Derneği Başkanlığı görevini yürütmüştür. Bütün bu çalışmalar süresince, özel okulların eğitim standartlarının yükseltilmesini ve uygulamaların kurumlaştırılmasını hedefleyerek Milli Eğitim Bakanlığı ile her kademede ortak çalışmalar başlatmıştır. Eğitim alanında dünyadaki gelişmeleri izlemek için, hemen tüm gelişmiş ülkelerdeki eğitim sistemlerini incelemek için ilk ve orta öğretim kurumlarını kişisel olarak veya okullarındaki eğitim yöneticileri ile sık sık ziyaret ederek, sanat uygulamalarından öğrenci organizasyonlarına, öğrenciyi geliştirecek zihinsel ve sportif uygulamalardan yabancı dil öğretimine kadar gördükleri yenilikleri okullarına aktarmaya çalışmıştır.
Bir İTÜ mezunu olarak, eğitim sektöründeki elli yıla yaklaşan çalışmaları nedeniyle, Milli Eğitim camiasında “eğitim duayeni” olarak tanınmaktadır. Nitekim Türkiye İş Bankası, 2007 yılında “Eğitim Mühendisi – Fahamettin Akıngüç Kitabı” adı altında Akıngüç’ün hayat hikâyesini anlatan bir kitap yayınlamış bulunmaktadır.
Fahamettin Akıngüç, İTÜ Rektörlüğü tarafından, mezuniyette 50. yılını doldurmuş olması nedeniyle, 2000 yılında anı plaketini almıştır. Ayrıca, İTÜ Ayazağa Yerleşkesi'nde yapılmakta olan öğrenci yurtlarına yaptığı katkılar nedeniyle 2008 yılında “Gümüş Arı 2008” ödülünü almıştır.
Fahamettin Akıngüç, mühendislik formasyonunu eğitim sektöründe kullanarak başarılı örnekler vermiş, tüm yaşamını eğitime adayarak Türk toplumuna binlerce değerli genç yetiştirmiştir.